AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AKP Gruptoplantısı’nda yeniden “Turpun büyüğü heybede” açıklaması yapmasına CHP Grup Başkanvekili Murat Emir tepki gösterdi.
TBMM Genel Kurulu’nda konuşan Emir, Erdoğan’ın açıklamasına ilişkin “CHP tertemiz bir parti, Ekrem İmamoğlu’nu cezaevine koymak için bulabildiğiniz deliller ortada. Ortada delil kırıntısı bile yok ama bu koşullarda “Pisliği örtemeyeceksiniz” diyor. Sayın Cumhurbaşkanı pislik örtme uzmanıdır. 17-25’i burada akladınız, Zehra Taşkesenlioğlu’nu burada yargılamadınız, kendi bakanlığına dezenfektan satan bakana hiçbir şey yapmadınız. İşte bu, pislik örtmenin ta kendisidir” dedi.
Erdoğan, AKP Grup Toplantısı’nda şunları söylemişti:
“Öyle ki İstanbul’un CHP’li belediyelerindeki yolsuzlukları dizi yapmaya kalksanız Brezilya dizilerinden daha fazla malzemeyle karşılaşırsınız. Üstelik bunlar henüz heybede duran büyük turplar ortaya dökülmeden, CHP’nin bizzat içinden gelen belge ve bilgiler ışığında güvenlik güçlerinin ve yargının elde ettiği suçlar. Heybedeki büyük turplar ortaya saçıldığında bunların bırakın milleti kendi yakınlarının suratlarına bakacak yüzleri dahi kalmayacak.
Ortada bunca yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet, alavere dalavere, sahtekarlık varken hakkı, hukuku, adaleti dilinden düşürmeyen CHP yönetimi iddiaları aydınlatmak yerine ucuz siyasete yönelmeyi tercih etti.
Yargının iddialarının hiçbirine cevap veremeyen CHP yönetimi insanları sokağa döküp ülkede kaos çıkarmaya çalışarak skandalı örtbas etme çabasına girişti. Dikkat buyurunuz, çalana değil yakalayana kızıyorlar. Görevini yapanları değil yolsuzluğa bulaşanları savunuyorlar.”
“BU ÜLKEDE BAĞIMSIZ BİR YARGIDAN SÖZ ETMENİN OLANAĞI YOKTUR”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugünkü AKP grup toplantısında yaptığı açıklamaları eleştiren CHP Grup Başkanvekili Murat Emir de şöyle konuştu:
“Sayın Cumhurbaşkanı bugün konuştu ama tam da olmaması gereken bir günde kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı, tahkir edici, suçlayıcı ve ülke huzurunu bozucu bir tutum sergiledi. MHP Grup Başkanvekili bizim boykotumuzun huzur bozduğunu, kutuplaştırdığını söyledi ama Cumhurbaşkanını bugün dinlediğiyse asıl kutuplaştıranın, asıl horlayanın, asıl suçlayanın peşin peşin Cumhurbaşkanı olduğunu rahatlıkla görebilir ama elbette ki biz bizi görmeyenleri gömeceğiz, onlardan alışveriş yapmayacağız, o medya organları da bizi görene kadar, milyonluk mitinglerimizi görene kadar elbette ki hak ettikleri cevabı alacaklar milyonlardan.”
“SAYIN CUMHURBAŞKANI PİSLİK ÖRTME UZMANIDIR”
Bağımsız yargıdan söz etmenin olanağı olmadığını belirten CHP Grup Başkanvekili sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir tartışma var, deniyor ki: “Ekrem İmamoğlu’na yapılanlar hukuk içerisindedir. Bırakın, bağımsız yargı görevini yapsın.” Bir defa bu ülkede bağımsız bir yargıdan söz etmenin olanağı yoktur. Cumhurbaşkanı birinci dereceden Adalet Bakanı’nı atar, HSK’yı birinci dereceden atar ve yargının tepesindeki kişidir. Zaten bunu söylemekten de çekinmez ayrıca.
Sözlerine baktığınızda iki ay önce “Turpun büyüğü heybede” demişti ve o sırada bu turpun ne olduğu tartışılırken şu tartışılmamıştı: Sayın Cumhurbaşkanı yürütmenin başında, yargının tepesinde, İstanbul’daki savcıyı direk gönderen kişi, talimatlandıran kişi ve o kişi delilleri biliyor, dosyayı biliyor. Üstelik delilin büyüklüğünü öyle biliyor ki “turp” diye de değerlendirebilecek kadar içerisinde bu meselenin.
Bugün de “Daha büyük turp var” diyor. Sayın Cumhurbaşkanı’na buradan seslenelim: Nereden biliyorsunuz bu turpları siz? Bu turplar önce size mi geliyor? Size mi arz ediliyor? Siz turpları, delilleri, dosyaları, suçlamaları değerlendiriyor musunuz? Siz birazcık ettiğiniz yemine saygı duyan biri olsanız size bu geldiğinde dahi, bir şekilde gelirse “Ben Cumhurbaşkanıyım, ben yürütmenin başındayım, HSK’yı da büyük oranda ben atıyorum, benim bu konuları bilmemem gerekiyor” demesi gereken kişi dosyanın tam içerisinde şimdi yeni turpların haberini veriyor ve o kadar emin ki “CHP pislik içerisinde, pislikleri örtemeyecekmiş CHP.”
Bir defa CHP tertemiz bir parti, araya taraya Ekrem İmamoğlu’nu cezaevine koymak için bulabildiğiniz deliller ortada. Ortada delil kırıntısı bile yok, delil başlangıcı bile yok ama bu koşullarda “Pisliği örtemeyeceksiniz” diyor. Sayın Cumhurbaşkanı pislik örtme uzmanıdır. 17-25’i burada akladınız, Zehra Taşkesenlioğlu’nu burada yargılamadınız, kendi Bakanlığına dezenfektan satan bakana hiçbir şey yapmadınız ve baktığınızda bütün o belediye başkanlarını görevden aldınız, salya sümük ağlayarak gittiler ama herkes biliyordu niye görevden alındıklarını. Tek bir işlem yapmadınız ve onlar hakkında başlatılan soruşturmalara da sonrasında İçişleri Bakanlığı el koydu, bir gram ilerletmediniz. İşte bu, pislik örtmenin ta kendisidir.”
“BUNUN ADI FAŞİZMDİR”
Murat Emir TBMM Genel Kurulu’nda ki sözlerini şöyle noktaladı:
“İşin çok pis olduğunu, çok kirli olduğunu biliyorlar, Sayın Cumhurbaşkanı da ifade ediyor, dolayısıyla “Biz yokuz içinde” diyorlar. “CHP’liler geliyor, CHP’liler gidiyor
Tekrar soruyorum: Sayın Cumhurbaşkanı, siz bunları nereden biliyorsunuz, niye biliyorsunuz, niye ilgilisiniz, niye bunlarla ilgili konuşuyorsunuz? Ya, siz Cumhurbaşkanısınız; bilmemeniz, duymamanız, fark etmemeniz, yanınızda bu konu açıldığında “Kapatın bu konuyu” demeniz gereken konularda dönüyorsunuz, yargıç olmuşsunuz, yargılamışsınız, infaza bile başlamışsınız. İnfaz ne? Ekrem İmamoğlu zaten şu anda infaz ediliyor.
Bırakın, yargı kararını yapsın. Sen 16 milyon insanın oyunu almış adamı cezaevine koyuyorsun; 15,5 milyon oyla Cumhurbaşkanı adayımız olmuş ve seni ilk seçimde yeneceğini herkesin bildiği, en çok da senin bildiğin adayı cezaevine koyuyorsun, sonra “Bırakın, yargı işini yapsın” diyorsun; olacak şey değil, bunun adı faşizmdir.”