45 yılın yağış rekoru kırıldı

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, Van Gölü Havzası’nda geçen yıl yağış rekoru kırıldığını söyledi. Havzaya 45 yılda ortalama 382 milimetre civarında yağış düştüğünü kaydeden Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “2024 yılı havza açısından yağışın yeterli derecede olduğu, yani 45 yıllık ortalamanın üzerinde gerçekleştiği bir yıl oldu. Yaklaşık 482 milimetrelik bir yağış gerçekleşti ve bu yağışlar da bahar aylarında düşmüş” dedi.

Dünyanın en büyük sodalı, Türkiye’nin ise en büyük gölü olma özelliği taşıyan ayrıca dünyanın en büyük mikrobiyalitlerini içinde barındıran Van Gölü, küresel iklim değişikliği ve buna bağlı olarak yaşanan kuraklık ve aşırı buharlaşma nedeniyle alan kaybetmeye devam ederken, bu durum hem balıkçı barınaklarının etkilenmesine hem de mikrobiyalitlerin kıyılarda gün yüzüne çıkmasına neden oluyor.

VAN GÖLÜ HAVZASI’NA DÜŞEN YAĞIŞIN ORTALAMA 382 MİLİMETRE

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, bu durumun Van Gölü Havzası’nın son yılarda yaşadığı kuraklıktan kaynaklandığını anlattı. Yağışların bol olduğu 2024 yılına dikkat çeken Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Yakın zamana kadar dünya 1 santigrat derece kırmızı çizgi gördü. Sonra 1,5 santigrat dereceye çıkardı ve her defasında bu değişiklikler açıldı. Bugün dünyanın ortalama sıcaklığı 1,5 santigrat dereceyi aştı ve 1,6 santigrat dereceye ulaştı. Dolayısıyla dünya bir ısınma sürecinin içerisinde. Küresel iklim değişikliği kendini her şekilde hissettiriyor. Tabii, dünyanın her yerinde olduğu gibi içinde yaşadığımız Van Gölü Havzası’nda da iklim değişikliğinin sonuçlarını görüyoruz. Bunun özellikle sıcaklıklardaki artış ve buharlaşma boyutuyla çok daha net bir şekilde görebiliyoruz. Ancak, şöyle bir bilgiden söz etmek isterim. Van Gölü kapalı bir havza. Dolayısıyla buraya düşen yağışlar, yeterlilikte ve nitelikte olmalı. Son 45 yıllık verilere baktığımızda Van Gölü Havzası’na düşen yağışın ortalama 382 milimetre olduğunu görüyoruz. Ama bazı yıllar bu değerler çok aşağılara düşerken, yani 300 milimetrelere kadar düşerken, bazen de 480 ile 500 milimetreye kadar çıktı. 2024 böyle bir yıldı. 2024 yılı havza açısından yağışın yeterli derecede olduğu, yani 45 yıllık ortalamanın üzerinde gerçekleştiği bir yıl olmuştu. Yaklaşık 482 milimetrelik bir yağış gerçekleşti ve yağışlar da bahar aylarında düşmüş. Ancak bu yılın ilk iki ayı için aynı şeyi söyleyemeyiz” dedi.

‘YAĞIŞLAR SONBAHARDAN İLKBAHARA KAYDI’

Van Gölü’nde tespit edilen iki temel sorundan birinin yağışın şekli, diğerinin ise yağışın zamanı olduğunu dikkat çeken Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Geçmiş yıllarda Van çevresinde kışın yağışlar olurdu. İlkbahar’da da nispetten yağmurlar yağardı. Oysa artık sonbaharda büyük ölçüde yağışların gerçekleşmediği, kış aylarında da çok az yağışın kaydedildiği, ama bahar aylarında yağışın büyük ölçüde gerçekleştiği bir yapıya dönüştü. Yani yağışlar sonbahardan ilkbahara kaydı. Aslında kış aylarından da bahar aylarına kaymış gibi görünüyor” diye konuştu.

‘MART, NİSAN VE MAYIS AYLARINDA YAĞIŞ BEKLENTİMİZ VAR’

Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Diğer bir konu da yağışın şekli ile ilgili. Geçmişte kar şeklinde düşen yağışlar, artık havzada yağmur şeklinde düşmeye başladı. Tabii yağmur şeklinde düşmesinin birtakım dezavantajları var. Çünkü havza eğimli bir alan. Dolayısıyla düşen yağışların önemli bir kısmı akışa geçiyor. Açık alanlara eğim doğrultusunda akan o su da göle düşüyor. Yani toprak suyla buluşmuyor büyük ölçüde. Oysa biz havzadaki yapıya baktığımızda gölü besleyen su kaynaklarının, yer altı suyun da gölü beslediğini görüyoruz. Yani göl, seviye değişikliğini büyük ölçüde yer altı sularıyla da besleniyor. Göl, yaklaşık yüzde 30 oranında yer altı sularıyla besleniyor. Bu yıl baktığımızda özellikle ocak ve şubat aylarında hakikaten son 45 yılın en yağışsız yılı. Maalesef mart ayı da aynı şekilde. Geçen yıl 80-90 milimetre yağışın düştüğü mart ayı, bu yıl maalesef yağışsız geçti. Tabii önümüzde bir nisan ve mayıs ayı var. Son 20 yıldır yağışlar mart, nisan ve mayıs aylarında kaydediliyor. Bu aylarda yağış beklentimiz var. Eğer bu da kaydedilmezse göl şu an zaten alan kaybediyor, önümüzdeki aylarda da alan kaybetmeye devam edecek. Çünkü yeterince kar yağışı gerçekleşmedi. Suyu büyük ölçüde beslenemedi. Bu da doğal olarak yer altında gölü beslemeyecek, sadece yüzey akışlarıyla göl beslenecek” dedi.

‘GÖLDEKİ ALAN KAYBI MAALESEF DEVAM EDECEK’

Nisan ve mayıs aylarında yağış yağmaması halinde Van Gölü’nün alan kaybetmeye devam edeceğini de söyleyen Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, “Zaman zaman iyileşmeler olsa da uzun zaman alan kaybedecek. Özellikle akarsuların göle ulaştığı sığ alanlar çok daha belirgin bir şekilde görülürken, derinliğin aniden arttığı yerlerde bu çok daha net bir şekilde görülmeyebilir. Ama göldeki alan kaybı maalesef devam edecek. 2024’teki olumlu tablo göle yansımıştı, gölde bir iyileşme kaydedilmişti. Ancak 2025 yılında Nisan ve Mayıs aylarında yağış gerçekleşmezse alan kaybetmeye devam edecek. Sürekli çalışmalarımız var ama alan kaybının ne kadar olduğu ile ilgili henüz bir çalışma yapmadık. Net olarak alan kaybının ne kadar olduğunu tam rakamlarda hesaplayamadık, ama muhtemelen mayıs ayından sonraki tablodan sonra, göldeki iyileşme veya alan kaybının hangi boyutlarda olduğunu söyleyebiliriz. Alan kaybı binde 4 veya binde 5 civarında bir kayıptan söz ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Related Posts

New York Times’tan çarpıcı İsrail analizi

İsrail’in Gazze’ye sürdürdüğü sistematik soykırım tepkilere rağmen durmuyor. İsrail ordusunun Gazze’ye yönelik ilerleyişi sürerken ateşkes ve insani yardım konusu da gündemden düşmüyor. Konuyla ilgili The New York Times da dikkat çeken bir makale yayınlandı. Makalede İsrail’e karşı tepkilerin hızla artmasının ülkenin yalnızlaşmaya başladığının göstergesi olarak kabul edildi.

Erdoğan yeniden adaylık sinyali verdi! ‘Hak vaki olana kadar buradayız’

Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda tartışmaları süren AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul’da konuştu. Erdoğan, konuşmasında “Elhamdülillah dimdik ayaktayız. Emri hak vaki olana kadar da yine burada olacağız” dedi.

İBB’ye yönelik 5. dalga operasyona EMEP ve TİP’ten tepki: ‘Ahtapot Saray’da!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturmasında düzenlenen beşinci dalga operasyonlara yönelik muhalefet partilerinden tepkiler gelmeye devam ediyor. Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan ve Türkiye İşçi Partisi (TİP), operasyonları “halk iradesine darbe” olarak nitelendirdi.

Rusya-Ukrayna Savaşı’nda yol ayrımındayız: Liderler İstanbul’da buluşabilir

Dışişleri Bakanı Fidan, Kiev’de Ukrayna lideri Zelenski ve mevkidaşı Sybiha ile görüştü. Rusya-Ukrayna Savaşı’nda “kritik bir yol ayrımına” yaklaşıldığını belirten Fidan, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ev sahipliğinde” liderler düzeyinde görüşme teklifini dile getirdi. Fidan, “Trump, Putin ve Zelenski’nin bir araya gelmesiyle İstanbul’daki görüşmelerin taçlanması mümkün olabilir” dedi.

Bir haftada 6 gri balina ölü bulundu

San Francisco Körfezi bölgesinde bir hafta içinde 6 gri balina ölü olarak kıyıya vurdu.

Ali Babacan’dan anayasa çıkışı: İktidar önce AYM ve AİHM kararlarını uygulasın sonra oturup yeni anayasa çalışılsın

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, yeni anayasa çalışmaları ile ilgili, “İktidar mevcut anayasaya uymuyor. Anayasa Mahkemesi karar veriyor, ‘uymuyorum’ diyor, ‘saygı duymuyorum’ diyor. AHİM kararları var, ‘uymuyorum’ diyor. Eğer anayasayı önemsiyorsa iktidar önce uymadığı maddelere bir uysun, şu AYM kararlarını bir gereğini yerine getirsin, AHİM kararlarını uygulasın. Anayasa’yı önemsediğini bize göstersin ki ondan sonra oturup yeni anayasa çalışılsın” değerlendirmesinde bulundu.